KRİYOTERAPİ

Kriyoterapi iyi ve kötü huylu veya kötü huyluya dönüşme potansiyeli taşıyan deri lezyonlarının tedavisinde kullanılan Kolay uygulanan, etkili, pratik, ucuz, hospitalizasyon gerektirmeyen, iyi kozmetik sonuçları olan, her yaş grubunda uygulanabilen bir tedavi metodudur. Genellikle anesteziye ihtiyaç göstermeyen ekonomik bir yöntemdir. Bu özellikleriyle dermatoloğun günlük hayatında önemli bir yer tutmaktadır.

Dondurma olarak bilinen kriyoterapide amaç istenmeyen dokuyu tahrip etmektir.

Çoğunlukla -196 derecedeki sıvı nitrojen kullanılır.

Tedavi sonuçları siğillerde çok başarılıdır. Siğil dışında kronik güneş hasarına bağlı aktinik keratoz, kronik yaşlanmada görülebilecek seboreik keratoz, çocuklarda sık görülen bir viral oluşum olan molluskum, deri kanserlerinde de uygulanabilir.

Tedavi sonrası hafif bir şişlik – kızarıklık, bölgede su toplanması görülebilir ve çoğunlukla hastalara rahatsızlık vermez. Ağrı nadiren oluşur; lokal yara pansumanı ve antibiyotikli krem önerilebilir. İşlem sonrası su ile temasta sakınca yoktur. Hastalar sıklıkla aynı gün veya ertesi gün işlerine, okullarına veya sosyal hayata geri dönebilir. Yaralar genellikle 1 – 4 hafta içinde kuruyup, kabuklanarak iyileşir.

Çocuklarda da uygulanabilir.

Kriyoterapi; sıvı azot gazının özel cihazlar kullanılarak, tahrip edilmek istenen deri oluşumuna uygulanması ile yapılır. Dokuya temas eden -196 derecedeki sıvı azot gazı, dokuyu 10-60 sn dondurur. Bu sürenin sonunda doku, normal sıcaklığına geri döner. Bu kısa süreli ve ani donma – erime sürecinde hedeflenen dokudaki hücreler tahrip olur. Artık işlev göremeyen bu ölü ve anormal hücreler, iyileşme sürecinde dokudan atılacak ve yerlerini taze dokulara bırakır.